Tolga Gül’den Gündem Yaratacak Ropörtaj

01/09/2013 11:35

Ergün Atlılar Şirketlerine Kurulan Şantajı Gazeteci Tolga Gül’e Anlattı.


Tolga Gulden Gundem Yaratacak Ergun Atlilar Roportaj

Haber: Tolga Gül







Gazeteci Tolga Gül yine önemli bir röportaja imza attı. Gül’ün röportaj yaptığı isim Artvin halkının pek de yabancı olmadığı bir isim. Sosyal ve siyasi alanda ilimizde bir döneme damga vurmuş olan Ergün Atlılar bir dönem zor günlerde geçirdi.

Gazeteci Tolga Gül daha once gündeme getirdiği bir polis memuru tarafından yapılan şantaj olayı içerisinde zor zamanlar yaşayan Atlılar ile hem o süreci konuştu, hem de süreçte ailenin yaşadığı sıkıntıları ve süreç sonrasında ki gelişmeleri Ergün Atlılar ile masaya yatırdı.

Bir polis memurunun şantajına boyun eğmek zorunda kaldık

Artvin İl Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan bir polis memurunun 2009 yılında kendilerine gerçekleştirdiği şantaja boyun eğmedikten sonra Atlılar Gruop’un başına gelmedik kalmamıştı.

Gerçekleştirilen operasyonla çok sayıda kişi ile birlikte Atlılar Gruop’un yöneticilerinin de tutuklanması ile devam eden süreçte birçok şantaj ile karşı karşıya kalan Atlılar ailesinin kendilerini temize çıkarmak için yaptığı mücadeleyi Ergün Atlılar, Gazeteci Gül’e anlattı.

Devlet Büyükleri onları dinlemese de onlar kendilerine kurulan tezgahı ortaya çıkardılar

Röportaj veren Ergün Atlılar, polis memuru Fatih Okatanoğlu tarafından kurulan tezgah sonucunda dertlerini o dönemde kimseye anlatamadıklarını söyleyerek şirketlerinin maddi ve manevi anlamda büyük zarara uğratıldığını anlattı.

Gazeteci Tolga Gül tarafından yaklaşık 4 yıl once konunun gündeme getirilmesine rağmen dönemin ilimizdeki kamu yöneticileri tarafından dikkate alınmaması sebebiyle zor günler yaşamalarına karşın mücadeleyi bırakmayarak polis memurunun yaptığı şantajı nasıl ispatladığını da anlatan Atlılar, süreç sonucunda Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından suçsuzluklarının ispatlandığını belirtti.

Tezgahı hazırlayan Polis Memurunu mahkum ettirdi

Kendilerine bu kirli tezgahı hazırlayan Polis Memuru Fatih Okatanoğlu’nun kendilerinden şantaj yoluyla para sızdırmaya çalıştığını aldığı ses kaydı ile ispatlayan Ergün Atlılar, açtıkları dava sonucunda da polis memurunu meslekten uzaklaştırtırken polis memuru hakkında Ankara’da 7. ağır ceza heyetince 5 yıl 2 ay 15 gün ceza ve meslekten ihraç kararı çıkmasını da sağladı. Yargı yoluyla da aklanan Atlılar Gruop’un ilimiz kamuoyunda da aklanmasını da sağlayan Ergün Atlılar, artık aile olarak geleceğe baktıklarını da ifade etti.

Çok önemli açıklamaların yeraldığı röportajda olaya ilişkin tüm detayları öğrenebileceksiniz.

Röportajda büyük üzüntülerin yaşandığı kirli tezgahın ayrıntılarını ve bu tezgaha karşı şirketini temize çıkarmaya çalışan bir işadamının mücadelesini okuyacaksınız.

Sayın Atlılar, öncelikle uzunca süren sessizliğinizi bozuyorsunuz. Bizleri kırmayarak zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum.

Bende teşekkür ediyorum. Sizlerle yeniden buluşmuş olmamdan, bu vesile ile yeniden Artvin Halkı ile kucaklaşmak ve hasret gidermekten ve bu günü birlikte geçireceğimden şahsınız ve tüm gazete çalışanlarına teşekkürlerimi sunuyorum.

Bir polis memurunun şantajına boyun eğmek zorunda kaldık

Röportajımızın girişinde de bahsettiğim üzere aslında çok aktif bir insansınız. Gerek ticari hayatta gerekse de sosyal ve siyasi hayatta aktif bir yaşam sürdünüz. Ancak birkaç yıldır başınıza bir çok talihsizlikler geldi. Zor bir süreç yaşadınız. Biz süreci sürekli olarak yakından takip ettik ve aktardık. Ancak vatandaşlarımız süreci bir de sizin ağzınızdan duymak isterler. Bu şantaj sürecini ve akabindeki tutuklanarak cezaevine girme olayınızı bize anlatır mısınız? Neler geldi bu süreçte başınıza.

Evet maalesef süreç gerçekten zor bir süreçti. Çünkü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi’nde yıllarca çalışmış konusunda uzmanlaşmış ve devleti arkasına alıp, bulunduğu hangi ilde olursa tehdit ve şantaj ile sindirme yöntemi ile ekonomik çöküntüye götürecek kadar gözü dönmüş biriyle mücadele veriyorduk. Öyle ki kendisi (polis memuru Fatih Okatanoğlu) o kadar rahattı ki ben ve benim gibiler diye sözlü mesajlarımızı önden veririz. Algılayamayanın önce canını yakarız. Tutuklama gibi demek istiyorum. Sonra da ekonomik beklentilerimizi karşılamak durumunda bırakırız diyecek kadar cesaret bulan küçük adam.

Tabi ki tutuklama safhası bile o kadar enteresan ki yukarıdan çalışma yapılması istenildiğinde; “www. emniyet gov. tr’ ye hayali bir isim adına şikayet ettiririz ve işlemi başlatırız. ” diyordu. Ayrıca; “Bizim camia da fazla yorulmayalım diye daha önce dosyası hazır olan ve o dosyada aktif olarak devletle iş yapan ARTVİN’de sizler olduğunuz için ve ayrıca para tek taraflı kazanılmaz” diyecek kadar cesaretli ve yüzsüzdü. “Tutuklama öncesi mesajımızı da algılanmayınca operasyonu size yönelttik. emniyet. gov. tr. ve hayali bir şikayet işi sağlama almak için bir bayana da tehditle imzalı boş dilekçe alıp kendisini tarafımdan düzmece yalanlarla bir hikayeyi de emniyet de işleme koyduruyoruz. ” şeklinde bizi tehdit etmişti. Bundan sonrası zaten kolay 24 saat özelim dahil her şeyimizi dinleyen bir sistem ama buna rağmen devlet tarafında olan polisin dediği olması gereken bir sistem neticesinde kendimizi cezaevinde bulduk. Yukarıda anlattıklarım tamamen malum şahsın kendi ağzından nemalanmaya başlayınca anlatmalarından ibarettir.

Böyle insanlar tabi ki insanları sömürür, ben Artvin dışında ikamet ettiğim için ağabeyim Ercüment ATLILAR polisin sözlü tehditlerinden dolayı gazeteniz aracılığı ile ileri de başımıza bir şeyler gelmesi halinde yayınlamak üzere röportaj yaptınız. Sizin rahatsızlık geçirdiğiniz bir döneme denk geldiği için bizim tutuklanmamızdan sonra sizin de hastane den taburcu olur olmaz gazetenizde yayınlamanıza rağmen ne ilimizin o dönem ki Valisi, Cumhuriyet Başsavcısı ve Emniyet Müdürü ilgili makamlara şu konuyu bir inceleyin bakalım demelerini beklerdik. Çünkü insan hayatı ile bu kadar basit oynanmamalı. Gazete röportaj yazısını şikayetim de sunduğum da hiç biri bu konu üzerine sizi çağırıp yukarıda belirttiğim makamlar sormadılar mı diye devlet de bu kadar boşluk olmaması gerektiğini belirttiler. Bilakis bizim ilk duruşmamızda Cumhuriyet Başsavcılığını toplu ziyaret ettiler. Polis memuruna o kadar inanmışlar ki Artvin Emniyeti’nde polis Fatih‘in yüklü ödemesi gereken kredi kart extresini gören bir polis tanıdığıma, polis Fatih, “Babamdan miras kaldı” demiş. Duyunca güldüm çünkü bu harcamalar biz tutuklanmadan önce oluyor sevsinler senin mirasını bizden nemalanmadan önce geldiği yerlerde de ekmek elden su gölden devam ediyor. Beyimin icraatları (kişiler ve kurumları kimler isimleri bende saklı) çökmeleri nemalanmalar maaşın 2-3 katı kredi kartı exstreleri devletin adına sığınmış bence küçük bir adam.

Devlet büyüklerimiz bizi dinlemeyince şantaja boyun eğmek durumunda kaldık

Süreçte olayda bahsi geçen polis memuru şirketinizden şantaj yolu ile para aldı. Bu olay birkaç kez gerçekleşti. Biz bu süreci gazetede aktarınca bazı vatandaşlar neden şantajcıya boyun eğdiler yönünde eleştiriler yaptılar. Pekiyi siz olayın gerçeğini anlatırsanız neden boyun eğmek durumunda kaldınız?

Şantaja boyun eğmemizdeki neden de ağabeyim Ercüment ATLILAR, Tolga Gül’e tutuklanmadan 3-4 ay önce yaptığı röportajda üstü kapalı olarak anlatmıştı. Bu arada ÇORUH Postası Gazetesi Yazarı Tolga Gül rahatsızlanmış tutuklanmamızı müteakip hastaneden taburcu olan Tolga GÜL gazetesine bu geç kalmış bir röportaj olarak yer vermişti. Yukarıda da bahsettiğim gibi ne Emniyet Müdürü nede Cumhuriyet Başsavcısı tahkikat başlatmamışlardır. Bizler bunu duruşma esnasında dile getirmeye çalıştıysak da Heyet Mahkeme konusunun bu olmadığı bu nedenle buna yer vermediği duruşmaya izleyenler ve avukatımızın bilgisi dahilindedir.

Baktık ki bu konuda duyarlı bir tane yetkili makam çıkmadı, bundan cesaret alan polis memuru iyice üstümüze gelmeye başladı. Dahası maddi anlamda talepleri artık açık beyan dile getirmeye başladı. Açıkça istediğimi vermezseniz yine yakında emniyet. gov. tr. ye ne hayali bir isimle dilekçe ile şikayet eder soruşturma başlatır yine gözaltına aldırabilirim diyecek kadar ileri gitmeye başladı.

Baktık ki bu iş bu kadar kolay olmuyor ağabeyim ve ben dedik ki ticari itibarımız zedeleniyor. Şirketlerimiz zarar görüyor mahkeme süresince iş yapamaz oluyoruz. Maddi manevi anlamda zarar görüyoruz o zaman polisin dediği noktaya geliyoruz. Yani bizden nemalanıyor. Nemalanırken de; “Bir daha sizinle uğraşmayacağım. ” diyor.

Şantajcı polis memuruna daha fazla boyun eğmedi ve kendi operasyonunu yaptı

Haklılığınızı nasıl ispatladınız? Polis memuruna dava açtınız ve haklı çıktınız bu süreci de okurlarımızla paylaşalım istiyorum.

Ama alışmış ya bir kere sözünde durur mu? Para tatlı çünkü yine talepte (ikinci kez) bulununca artık bizim de can boğazımıza geliyor. Ekonomik anlamda zaten hem mahkeme süresince hem de nemalandığı para ile bizleri batağa sürükleyen polis’e dur demenin zamanı gelmişti.

Her Ankara’ya gelişinde telefon açardı bunları tek tek saati saatine not alırdım. Ve o görüşmeler yüz yüze yapardık. Sürekli tehdit ederdi. Yine istediğini yapmazsak tutuklatacağını söylerdi. Artık bıçak kemiğe dayanmıştı. Bende bu görüşmeyi gizlice kayıt altına aldım ve sakladım.

Artık Ankara da duyarlı bir makam aramaya başladım ve sonunda da ulaştım. Öyle ki o duyarlı makamlar bana 24 saat ulaşacakları cep telefonlarımı dahi verdiler. Çünkü bana inanmıştılar. Bunlar en üst makamlar idi. Haksız bir durum olması halinde kendilerini aramam için cep telefonlarını verdiler. Kendilerini hala daha ziyaret etmekteyim. Bu üst makamları bugün dahi özel günlerde de telefonla görüşmekteyim.

İşte bu kayıt altına aldığım görüşmeyi duyarlı makamlarımıza verdikten sonra süreç başladı. İlk müfettişlik raporu doğrultusunda görevden uzaklaştırıldı. Daha sonra gerçek adalet Ankara’da 7. ağır ceza heyetince 5 yıl 2 ay 15 gün ceza ve meslekten ihraç kararı çıktı.

Artvin kamuoyu bize sahip çıkmadı, sivil toplum örgütleri basın açıklamaları ile süreçte yanımızda olmalıydılar ve halen yapabilirler

Bu süreçte gerek ilimiz kamuoyu gerekse de bürokrasinin size ve şirketinize dair tepkileri ne yönde olmuştu? Süreçte sahiplenme mi yaşadınız yoksa yalnızlık mı hissettiniz? Ve süreçte kırgınlıklarınız oldu mu?

Bu yaşadığımız süreçte kamoyu çok fazla duyarlı değildi ama bizim haklılığımıza inanan önce o dönemin Artvin Baro Başkanı Av. İzzet Varan başta olmak üzere Çoruh Postası Gazetesi sahibi Tolga Gül, Bedrettin Can Erer ve ailesi ile Kazım Kara abimizdir. Bunlara sizler aracılığınız ile şükranlarımı sunuyorum. Çünkü onları da mahçup etmedik. Ankara 7. Ağır Ceza’nın polise verdiği ceza ile gerçek adalet yerini buldu.

Ama bir gerçek sanki insanın üzüldüğü Artvin Ticaret odası başta olmak üzere bir çok sivil toplum örgütleri polis ‘in aldığı cezadan sonra çıkıp da bir basın toplantısı düzenleyip bu şirketlerin hem de ticari itibarlarının zedeletilmek istendiği ve mağdur edildikleri gerçeğinde haklılığında de haklılığın da mahkemece ortaya çıkarıldığını beyan eden bir söylem de dahi bulunmadılar. İnsan buna üzülüyor. Çünkü bugün bize yarın başka birilerine olabilir. Burada bir tepki gösterilmesi doğru olurdu. Yoksa kırılmış felan değiliz, bu söylem zayıf insanların söylemleri olabilir. Sadece üzülmüşüzdür.

Halen tehdit ediliyoruz

Pekiyi Sayın Atlılar, şuan süreçte hangi noktadasınız. Polis memuru ceza aldı. Pekiyi ceza uygulanmaya başladı mı? Olayda suçlu bulunan polis memuruna suçüstü yapılmasına karşın polis memuru sanıyorum tutuklanmadı; ancak siz ise süreçte tutuklanarak yargılandınız. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Polis memuru yeterli ceza aldı 5 yıl 2 ay 15 gün ayrıca hem de mensubu olduğu kurumdan ve Ankara 7 . Ağır Ceza Mahkemesinden meslekten ihraç kararı verildi. Yani memuriyeti bitti ama bir yakını üzerine kurduğu şirketle meşgul ticaretine devam ediyor. Bu arada telefonla beni arayan bir şahıs Fatih ağabime yanlış yaptın bunun bedelini ağır ödeyeceksin deyip ölümle tehdit etti. Bende bunu savcılığa intikal ettirdim ve savcılık kararı ile tarafıma koruma verilebileceği kararı çıktı.

Sivil toplum kuruluşları bu süreç hakkında sessiz kalmamalıydılar

Şimdi süreç artık sona erdi. Ve haklılığınız ortaya çıktı. Pekiyi iadeyi itibar yapıldığına inanıyor musunuz? Gerek toplumda gerekse de bürokrasi de süreçte ki bakış ile bugün ki bakış arasında fark görebiliyor musunuz?

Tabi ki bir fark var. Ancak çok olumlu mu bilemiyorum. Az önce de bahsettiğim gibi belki kamuoyu artık bizim suçsuz olduğumuza ve mağdur edildiğimize inanıyor olsa bile gereken tepkinin gösterilmemesi bizi üzmektedir. Bu sadece bizim veya o dönemde operasyon sonucunda mağdur edilen insanların değil, hepimizin sorunu idi. Bizim mağdur edildiğimize dayalı kamuoyunun oluşması belki de siz değerli gazeteciler sayesinde olmuştur. Başta Gazeteci Tolga Gül ve il merkezinde çıkan Alkan, Artvin’in Sesi, Demokrat Çoruh, Serhad Artvin ve Çoruh Postası Gazeteleri olmak üzere süreçte her an bizlere yaptığı haberlerle destek olan gazeteci arkadaşlarımızın ısrarlı haberleri ile yaşadıklarımız ilimiz kamuoyu tarafından duyulmuştur. Artık tüm kamuoyu bizim uğradığımız mağduriyetin farkındalar.

Betonlaşma en büyük yanlışımız

Biz tekrardan size geçmiş olsun dileyerek biraz da Artvin’i konuşalım. Uzun süredir ortalıklarda görünmeseniz de ilimizi yakından tanıyorsunuz. Sizce Artvin’in sorunlarında artış mı var yoksa azalış mı?

Bazı sorunlarda azalma görüyorum bazılarında ise Artış. Bakınız Artvin’den çıktığım 7 yılı geçti ama memleketim Artvin’im hiçbir zaman unutmadım. Ailemle birlikte senede yaklaşık olarak 1 ay ziyaret ediyorum.

Gördüğüm manzara her yıl artan betonlaşma en büyük yanlışımız. Otel yapılışı Belediyemizin doğru bir projesi çünkü turizm alanına daha fazla yatırım yapılmalı Üniversite’den sonra en büyük bacasız sanayidir. .

İlimizin çok acil ve hızlı bir şekilde çözülmesi gereken sorunları sizce nelerdir? Önceliği ilimiz hangi konulara vermelidir?

Bence en önemli sorunumuz hızlı betonlaşma. Artık Artvin’in şehirleşme anlamında kendisine model iller belirlemesi gerekiyor. Yeni imar planları, yeni bir şehirleşmeye ihtiyaç duyuyoruz. Ayrıca göçü durdurmak için yeni istihdam alanları geliştirmemiz lazım. Üniversite çok iyi bir yol ancak sadece üniversitede yeterli olmayabilir. Büyük şehirlerden taşınmakta olan kışlaların birinin ilimize kazandırılması özellikle de il merkezine kazandırılması şarttır. Bununla birlikte sağlık ve eğitim alanında yeni yatırımlara ihtiyaç duymaktayız. Turizm alanında ise ilimizin bir atılım yapabilmesi için bir iki adet beş yıldızlı otel ihtiyacımız bulunmakta. Bunun için devletin özel teşvikler vermesi gerekir.

Gençler yeteneği olan işlere yönelmeliler ve iyi eğitim almalılar

Sizce iş arayan gençler hangi sektörlere yönelmeli? Gençlere öğütleriniz nelerdir?

Gençlerin iyi eğitim almaları gerektiğine inanıyorum. Kendilerini en iyi şekilde yetiştirmeleri gerek. Yapacakları ve yeterlilikleri olan iş kollarında kendilerine bir hayat seçmelerini ve bu yönde kendilerini geliştirerek yürümeleri gerektiğine inanıyorum. Ama her şeyden önce şunu unutmamalılar ki her zaman gelişime açık olmak ve kendini geliştirmek önemlidir.

Artvin turizm ve eğitim şehri olacaktır

Barajlar öncesini çok konuşmuştuk. Şimdi Deriner Barajı bitti. Ayrıca Hopa Dağı tüneli de bitti bitiyor. Şimdi Artvin’in geleceğini nasıl hayal ediyorsunuz?

Artvin her geçen gün büyüyor ve gelişiyor. Barajlar sonrasında ilimizde göller oluştuğu gibi barajlar ilimizi yeni bir çekim merkezi haline getiriyor. Ayrıca Cankurtaran tüneli sonrasında gerek eğitim gerekse de turizm alanında önemli gelişmeler bekliyorum. Yani ilimizin tam bir eğitim ve turizm şehri haline geleceğini hayal ediyorum. Nüfusumuzun yeniden 200 binleri geçeceğini de düşünüyorum.

Evet sizinle hasret gidermiş olduk. Tabi ki ben müsaade ederseniz bir soru da Çoruh Postası adına sormak istiyorum. Yazılarınız büyük dikkat ile okunuyordu. Ara verdiniz. Pekiyi yeniden yazarlığa dönecek misiniz?

Doğrudur uzun bir süre okurlarınız ile ayrı kaldık. Belki mecburiyet belki yoğunluk diyebilirim; ancak kısa zaman sonra yeniden yazılarım ile birlikte olmak istiyorum. Okurlarımız ile yeniden buluşmak için sabırsızlanıyorum.

Bize zaman ayırıp fikirlerinizi, yaşadıklarınızı, hedeflerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Başarılar dilerken Artvin halkı için son mesajınızı almak istiyorum.

Ben sizlerin aracılığıyla tüm okurlarınıza ve değerli hemşerilerimize sevgi ve selamlarımı iletiyorum. Sizlere de özellikle teşekkür ediyorum. Bizi Artvin kamuoyu ile buluşturduğunuz için.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 01.09.2013 tarihinde Tolga Gül tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Türklim Olağan Genel Kurulu Yapıldı...
 » Necmettin Orman Vefat Etti!...
 » Hopa’da Gözyaşı Ve Acı Vardı...
 » Chp’den Sonra Akparti’den Miting Ha...
 » Rauf Başar Ödül Töreni Düzenlendi...
 » Artvin’de Kayak Şenliği Sona Erdi...
 » Doğu Karadeniz İçin Yeni Bir Fırsat...
 » Hopa’nın Kadınları, Muhteşemsiniz!...
 » Hopa Tso Açü Meslek Yüksekokulu’nu...
 » Hopa’da Sivil Savunma Programı Gerç...