Galip Öztürk “10 Yılda Yolcu Sayısı Üçe Katlanacak”

24/05/2013 09:13

Galip Öztürk Adına Verilen Yemekte Ulaştırma Sektörünü Değerlendirdi.

Haber: Hayati Akbaş

Türkiye Otobüsçüler Federasyonu, 6 Mayıs Pazartesi akşamı Kurucu Genel Başkanları Galip Öztürk adına bir yemek düzenledi. Yemekte TOFED Genel Başkanı Mehmet Erdoğan, Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk’e, bugüne dek TOFED’e olan katkıları nedeniyle bir plaket sundu.

Yeşilköy İstasyon Restoran’da meslektaşları ile bir araya gelen Öztürk, karayolu ile yolcu taşımacılığı sektörünün geleceği, ulaşım modellerinin entegrasyonu, otogar işletmeciliği, TOSEV ve sektör içi birlik ve dayanışma konularında çok önemli mesajlar verdi.

Otobüsle seyahat eden yolcu sayısı 3’e katlanacak

Öztürk “7-8 yıl önce ‘otobüsçülük 10 yıl sonra bitecek’ dendiğinde ben ‘Altımızda derya var ‘ demiştim. Bu cümlemle kastettiğim sadece kısa mesafeli taşımacılığa dikkat çekmek değildi. Daha ziyade kombine taşımacılığı işaret etmeye çalışmıştım. Hava, deniz ve demir yolu taşımacılığı elbette gelişecek. Ama otobüs taşımacılığı hiçbir zaman bitmeyecek. Önümüzdeki son 10 yılda seyahat eden yolcu sayısı da seyahat etme oranları da artacak. Taşıdığımız yolcu sayısı 3’e katlanacak” dedi.

Yenilenmek şart

“Eğer hizmetinizi her gün yenileyemiyorsanız, kendinizi kapatıp dünyanın değişimine uygun hale getiremiyorsanız, yeni beyinlerin önünü açmıyorsanız, ‘ben bu işi daha iyi bilirim’ deyip çocuğunuzun, yeni kuşağın önünde duruyorsanız, o zaman probleminiz var demektir” diye konuşan Galip Öztürk, sektör içi rekabet konusundaki fikirlerini de şöyle açıkladı: “Rekabetin en iyisi hizmetle olur. Hizmeti kim yaparsa o adım adım büyüyecektir. Birbirimizle rekabet edelim, birbirimizle yarışalım ama asla birbirimizi yok etmeye çalışmayalım. Bütün mesele bu…”

Değişime ayak uyduramayan sorunların altında ezilir

Karayolu ile yolcu taşımacılığı sektörünün çatı örgütü Türkiye Otobüsçüler Federasyonu, TOFED Kurucu Başkanı ve Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk’e, bugüne kadar TOFED’e olan katkılarından dolayı bir plaket sundu.

TOFED Kurucu Başkanı Öztürk ve Metro Holding Yönetim Kurulu üyesi Erdem Yücel’in özgürlüklerine kavuşması adına düzenlenen gece, sektörün önemli isimlerini Çayırağası Turizm’in sahibi Kadir Soybay’a ait Yeşilköy İstasyon Restoran’da bir araya getirdi. Geceye TOFED Başkanı Mehmet Erdoğan, TOF Başkanı ve AVTER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Yıldırım, TOF Başkan Yardımcıları İbrahim Arttırdı ve Tahsin Yücefer, TTDER Başkanı Sümer Yığcı, TOBB Türkiye Karayolu Yolcu Taşımacılığı Meclis Başkanı Rüştü Terzi, TOFED Genel Başkan Vekili Selami Tırış, Genel Başkan Yardımcıları Ali Çıkkan, Metin Tırış, Mustafa Özcan ve Genel Sekreter Mevlüt İlgin’in yanı sıra, Metro Holding CEO’su Ertan Çakır ve Metro Turizm Genel Müdürü Umut Kahraman ile sektörün önde gelen firmalarının sahip ve temsilcileri katıldı.

Her zaman destek

TOFED Başkanı Mehmet Erdoğan, Öztürk’ün kurucusu olduğu sivil toplum kuruluşu TOFED’i maddi ve manevi açıdan her zaman desteklediğini söyleyerek bir plaket takdim etti. Erdoğan, “Bu akşam burada olmamıza vesile olan TOFED kurucu başkanımız Galip Öztürk’e ‘hoş geldin’ diyorum. İyi ki varsınız, iyi ki bizimle birliktesiniz. Her daim TOFED’i desteklediniz. Bunun için TOFED yönetimi olarak size çok teşekkür ediyoruz” dedi. Öztürk de plaketi alırken yaptığı konuşmada, “Genel Başkan Mehmet Erdoğan ile beraber bu sektörde hoşgörü ortamının daha fazla egemen olduğunu görmeye başladık. Bugün bu plaketi Sayın Erdoğan’ın sektörde yaygınlaşmasını sağladığı bu hoşgörü nedeniyle, hepinizin adına alıyorum. Bu beraberliğin, birlikteliğin devamı açısından benim üzerime ne düşerse görev olarak addedeceğime inanmanızı istiyor, hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Sektörün geleceği

Uzun bir aradan sonra meslektaşları ile yeniden bir araya gelen Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk, plaket töreninin ardından önemli mesajlar verdi. Karayolu ile yolcu taşımacılığı sektörünün geleceği, ulaşım modellerinin entegrasyonu, otogarlar, sektör içi rekabet ve dayanışma gibi konulara değinen Öztürk, sektörün büyük bir değişimden geçtiğini ifade etti.

Nereden nereye?

“Sektör neredeydi, nerelere geldi” diyerek sözlerine başlayan Galip Öztürk, Büyük İstanbul Otogarı açıldığında Türkiye’de 550 firma varken, bugün bu sayının 330’lara gerilediğini hatırlattı. Taşımacılık sektörünün evrim geçirdiğini söyleyen Öztürk, firma sahiplerinin bu geçiş sürecinden daha az zarar görmesi için ortak hareket etmelerinin kaçınılmaz olduğuna vurgu yaptı. “Birlik ve beraberlik, rekabet yapmayı engellememeli. Biz, birbirimiz ile haksız rekabet yerine hizmette yarışmalıyız. Dünyaya örnek olduğumuz taşımacılık sistemini daha da ileriye taşıyarak, Türkiye dışında da yapmak yerine, o dernek senin, bu dernek benim, o şirket şöyle bu şirket böyle gibi kısır döngüler içinde kalmak ancak gelişimin yavaşlamasına neden olur” diye konuşan Öztürk sözlerine şöyle devam etti: “Otobüsçülük 10 yıl sonra bitecek dendiğinde ben ‘Altımızda derya var’ demiştim. Bu sözüm kısa mesafelerde taşımacılık yapılacağı yönünde algılandı. Oysaki benim kastettiğim kısa mesafeli taşımacılıktan ziyade kombine taşımacılıktı. Hava yolu taşımacılığı elbette büyüyecek, deniz ve demir yolu taşımacılığı gelişecek. Bütün bunlar Türkiye’nin büyüdüğünü gösteriyor. Ama otobüs taşımacılığı hiçbir zaman bitmeyecek. Önümüzdeki 10 yılda taşıdığımız yolcu sayısı 3 kat daha artacak. 2011 yılında Metro Turizm 19 milyon yolcu taşımıştı. 2012 yılında ise 20 milyon 400 bin yolcu taşıması gerçekleştirmiştir. Yani her geçen yıl taşıdığımız yolcu sayısı artıyor. Hala altımızda derya var. ”

Taşımacılık çeşitleniyor

“Taşımacılık çeşitleniyor” diyerek sözlerini sürdüren Öztürk, “İstanbul’a gelen turist sayısı her geçen gün artıyor. Bu turistleri 10 bin otobüs ancak taşır. Türkiye’de seyahat etme oranı her geçen gün artıyor. Yıllık seyahat ortalaması 3, 5’a yükseldi ama hala yetersiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde seyahat eden yolcu sayısı da seyahat etme oranları da artacak. Bu nedenle çok büyük bir pazarımız var. Ama sektöre at gözlüğü bakarsak, gelişmeleri göremezsek, yolcu taşımacılığını hala İstanbul’dan Kars’a yaparsak bir yerde patlarız. Ben Vanlı olsam Van’dan Erbil’e, Van’dan Adana’ya nasıl yolcu taşırım onu düşünürüm. Kendimizi değişen dünyaya göre yeniden yapılandırmalıyız. Kars’a otobüsle gidecek olan yine gider ama çok az olacak. Kars’a İstanbul’dan günde 10 tane otobüs kalkmayacak, 3 tane kalkacak“ dedi.

Sezon bir şans

Yaklaşan yeni sezona da değinen Galip Öztürk, her sezonun sektör için bir şans olduğunu vurguladı. “Sezon başlangıcı büyük bir şans, herkes bu şansı kullanmak için yeniden yapılanmalı” diyen Öztürk “Eğer hizmetinizi her gün yenileyemiyorsanız, kendinizi kapatıp dünyanın değişimine uygun hale getiremiyorsanız, yeni beyinlerin önünü açmıyorsanız, ‘ben bu işi daha iyi bilirim’ deyip çocuğunuzun, yeni kuşağın önünde duruyorsanız, o zaman probleminiz var demektir. Sezonun bittiği gün 8 seferini 6’ya düşürenler büyük kalacaklar. Metro Turizm böyle oluştu. Bunun için hep aynı gözlükle bakmamanız lazım kendinizi yenilemeniz gerekiyor“ şeklinde konuştu.

Rekabet hizmette olmalı

Sektör içi rekabet konusuna da değinen Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk, rekabetin her şeyden önce yolcuların menfaatine bir olgu olduğunu kaydederek, rekabetin kaliteli hizmet konusunda yapılması gerektiğine dikkat çekti. “Rekabetin en iyisi hizmetle olur. Hizmeti kim yaparsa o adım adım büyüyecektir. Birbirimizle rekabet edelim, birbirimizle yarışalım ama asla birbirimizi yok etmeye çalışmayalım. Bütün mesele bu” diyen Öztürk şöyle konuştu: “İstanbul Ticaret Üniversitesi, yaptığı bir araştırma sonucunda Türkiye’deki 12 büyük ve itibarlı markadan biri olarak Metro Turizm’i seçti. Çok zor bir sürecin ardından geldi bu ödül. Biz o zor süreçte, ortaya çıkan kötü algıya rağmen ‘yolcuyu nasıl taşırız, ayakta kaldığımızı nasıl gösteririz’ diye uğraştık. Hakkımda verilen tutukluluk kararından önce, başımıza bu felaket gelmeden önce19 milyon 400 bin yolcu taşıyan Metro, 2012 yılında 20 milyon 400 bin yolcu taşıdı. Yani taşıdığımız yolcu sayısı 1 milyon arttı. Biz bu noktada 20 milyon 400 bin yolcuya çıkarken ayakta kalmaya niyetli olduğumuzu gösterdik. ”

TOFED- TOF işbirliği

Öztürk, son dönemde TOFED ve TOF’un sektörün ortak sorunları için birlikte hareket etmesi konusuna da değindi. “Ben Kılıçdaroğlu olsam gidip Tayyip Bey’e yardımcı olurdum. Ben farklı düşünüyorum, hayata farklı bakıyorum. Çünkü Türkiye’yi iyi yerlere taşıyan bir adam varsa ona yardımcı olmak gerekir. Neticede doğru insanlarla, doğru yerde olursanız başarıya gidersiniz” diyen Öztürk, TOFED ve TOF’un ortak sorunlar için işbirliği yapmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.

TOSEV hayalim gerçek oldu

TOFED Kurucu Başkanı Galip Öztürk, Türkiye Otobüsçüler Sosyal Dayanışma ve Eğitim Vakfı’nın kurulmuş olmasından dolayı duyduğu mutluluğu da şöyle dile getirdi: “Allah kimseye zor şartları yaşatmasın. Benim yaşadığım gerçekten zordu. Onun için yaşarken kendinizi ölüme hazırlayın. Yıllar önce ‘Otobüsçüler Vakfı’ hayalim vardı. Cezaevinde olduğum bir dönemde kuruldu. Kuruluş haberini aldığım gün benim için hüzünlü, çok değişik bir gündü. Sabri Karataş ağabeyim ve Latif Karaali Bey geldi ve ben de kendilerine TOSEV başkanlığının sektörden bir iş adamına yakışacağını ifade etim. Latif beye de çok teşekkür ediyorum çünkü bir hayır örgütünün başına geçti. Vakıf sektörümüze hayırlı olsun” dedi.

50 yıl daha ömrü var

Türkiye’deki otogar işletmeciliği konusuna da değinen Galip Öztürk “Büyük İstanbul Otogarı, konum itibarıyla çok doğru yerdedir ve önümüzdeki 50 yıl daha hizmet verebilecek konumdadır” dedi. Öztürk, özgürlüğüne kavuştuktan sonra kendisine geçmiş olsun ziyaretine gelen TOF Genel Başkanı Mustafa Yıldırım, yöneticiler İbrahim Arttırdı ve Tahsin Yücefer ile TOFED Genel Başkanı Mehmet Erdoğan’a teşekkür ederek, Yıldırım’ın AVTER Yönetiminde yer almayı kabul edişini de şöyle anlattı: “Ziyaretime geldiklerinde, Yıldırım’a ‘Şu anda 3-4 yıl önce tanıdığın Galip Öztürk ile oturmuyorsun. Çok farklı bir Galip Öztürk ile oturduğunu fark edeceksin. Sen küçük yatırımcıları bu kadar düşünüyorsun da, benim de büyük bir yatırımım var AVTER’de, niye beni düşünmüyorsun? Gel yönetime küçük yatırımcıyı temsilen gir. Nasılsa benim de hakkımı korumuş olacaksın. Yönetim bir yanlış yaparsa önce beni uyar’ dedim. Yönetimde yer almayı kabul ettiği için kendisini tebrik ediyorum ama benim tanıdığım 5 sene önceki Mustafa Yıldırım bunu kabul edemezdi. Demek ki insanlar kendilerini yenileyebiliyorlar, değiştirebiliyorlar. Mustafa bey de tabi ki değişti. ”

Öztürk beni etkiledi

Öztürk’ün açıklamasının ardından “Galip Öztürk o an beni etkiledi. Açıkça söylüyorum” diyen TOF Genel Başkanı Mustafa Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektörümüzde sorunlarımızın yüzde 90’ı ortak. Sadece yüzde 10’luk bir bölümde ayrılık noktamız var. ‘Onları da konuşuruz’ diyerek böyle bir istişare içine girdik. Ben değişime inanan bir insanım. Değişimle beraber gelişim de söz konusu… İnsan kolay değişmez ama değişim mümkündür. Bizim sektörümüze bakacak olursak aynı değişim sürecini görürüz. 20 yıl önceki otobüsçülük sektörünün aktörlerinden yüzde 50’si bugün aramızda değil. Yepyeni aktörler çıktı. Bunlardan biri de Galip Öztürk… Metro Turizm’in bu sektörün gerçeği olduğunu yok saymak mümkün değil. Ama şunu söylemeliyim ki, ben Galip Bey’in değiştiğine inanıyorum. Beni son 20 yılda şaşırtmayı başaran 2-3 adam var. Bunlardan biri Galip Öztürk, diğeri de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Artık dünkü otobüsçülük yok, dünkü arkadaşlarımızın çoğu yok artık… Ama şu gerçek var: Türkiye’de otobüs işletmeciliği hep vardı ve hep var olacak! Bunu doğru şekillendirmek için Galip Öztürk’e ihtiyacımız var. Karşına geçip sürekli onu eleştirmek yerine -ki en çok da ben eleştirmişimdir, itiraf edeyim-, onunla beraber olalım. ”

Kapı çıkış ücretleri

Yemekte küçük ölçekli firmaların hep kapı çıkışlarından yakındıkları hatırlatılarak, Mustafa Yıldırım’ın azınlıkların haklarını savunmak için AVTER yönetimine girdiği ve kapı çıkış ücretlerinde bir indirim olup olmayacağı gündeme geldi. Galip Öztürk konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Şimdi siyaset dönemi bitti, artık ticaret var. Türkiye’nin en az kapı çıkış ücreti alan yeri halen İstanbul. Bodrum ve Marmaris gibi yerlerde kaç para ödediğimize bakalım. Şu anda bu şirket 168 tane yazıhaneyi her ay minimum 5’er milyar lira düzeyinde sübvanse ediyor. 1994’ten bugüne kadar 168 yazıhaneden güvenlik, elektrik, temizlik parası adı altında hiçbir aidat alınmadı. Oysa Türkiye’nin diğer otogarlarında bu hizmetlerin bedeli yazıhanelerden tahsil ediliyor. Mustafa Yıldırım üstlendiği yeni görevi nedeniyle artık sivil toplum örgütlerine yeterince ayıracak zaman bulamayacak. Kucağına çok yakışıklı, temiz, bakımlı bir bebek aldı. Artık Yıldırım, sivil toplum örgütlerine danışmanlık yapar, diye tahmin ediyorum” diye konuştu.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 24.05.2013 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.