Hes’ler Derelerden Sonra Balıklarıda Öldürüyor

29/10/2012 13:57


Haber: Hayati Akbaş







Ülke genelindeki hemen bütün vadilerde yapılması planlanan ve ‘suların kontrol altına alınması ile ticarileştirilmesinin’ ön çalışması olarak değerlendirilen hidroelektrik santralleri (HES) artık derelerden sonra balıkları da öldürmeye başladı.

Ülke genelindeki birçok vadide ve daha önce de Rize’nin Çayeli ve Güneysu ilçelerindeki derelerde meydana gelen toplu balık ölümlerinin bir benzeri bu kez yine Rize merkeze bağlı Salarha Vadisinde meydana geldi.

Askaroz veya Taşlıdere olarak da anılan Salarha Deresi üzerinde, bütün tepki, protesto ve hukuk mücadelesine karşın sürdürülen HES projelerinden dereye bırakılan beton artıkları, derede yaşayan on binlerce balığın ve balık yavrusunun ölümüne neden oldu.

Rize merkeze bağlı Çay kent Beldesi’nden geçerek 14 kilo metre sonra Askaroz mevkiinde denizle buluşan Salarha Deresi’ndeki toplu balık ölümleri yöredeki köylüleri de çileden çıkarttı. Köylüler, gözyaşları ve protestolar arasında dere kıyısına vuran balıkları toplarken, canlı kalan balıkları da kurtarmak için büyük çaba gösterdi. Edinilen bilgiye göre Çay kent sakinleri sabah uyandıklarında dere üzerindeki binlerce ölü balık ve balık yavrusu ile karşılaştı. Durum Jandarma’ya bildirildi. Dere boyunda yapılan incelemede Çay kent Beldesi’ndeki HES şantiyesinden dereye dökülen beton artıklarının bulunduğu noktadan yaklaşık 5 kilometrelik bir mesafede balıkların öldüğü ve dere kenarına vurduğu tespit edildi. Konuyla ilgili olarak bölgede incelemelerde bulunan jandarma ekipleri, gerekli incelemelerin yapılması için yetkili birimlere haber verdi ve tutanak hazırladı. Köylülerin de yetkili birimlere haber vermesi ve suç duyurusunda bulunmasına karşın yetkililer uzun bir süre bölgeye gelmedi.

Bu arada köylüler, HES firması başta olmak üzere yetkililer ile beton firmasını protesto etmeyi sürdürdüler. Dere üzerinde HES projesi yürüten firma çalışanları ile HES projesine hazır beton veren bazı firma çalışanları ise dereye dökülen betonun hangi firmaya ait olduğunun anlaşılabilmesi için donan betondan numuneler aldılar. Betondan numune almak için olay yerinde bulunan firma çalışanları ile belde sakinleri arasında tartışma yaşandı. Belde sakinleri tutanaklara işlenmesi için dere boyu gezerek ölen balıkları topladı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden uzmanların bölgeye gelmesi beklendi. Ancak her iki il müdürlüğünden de uzmanlar bölgeye gelmedi.

Belde sakinleri toplu balık ölümlerine dere üzerinde HES projesi yürüten firmaların neden olduğunu belirterek firmalara tepki gösterdiler. Belde sakinlerinden Mehmet Yazıcı ve Bünyamin Arslan yaptıkları açıklamada, “HES firmalarına beton taşıyan mikserlerden artan beton malzemelerini, kolay olduğu için bu dereye döküyor ve derede yıkıyor. Bunun sonucu olarak on binlerce balık öldü. Deremizi zehirlediler. Bunun hesabını kim verecek. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Bu ölümlere sebep olan her kimse ondan davacı olacağız” dediler.

Aynı vadi üzerinde bulunan bir başka HES projesi olan Ambarlık HES projesine karşı hukuk mücadelesi başlatan ve bunun için ineğini satıp, banka kredisi alan bölge sakinlerinden ‘Yurttaş Kazım’ olarak bilinen Kazım Delal ise yaptığı açıklamada, “Bu firmalar Çağıran Kaya yaylasına kadar ulaşan 60 kilo metrelik vadiyi boydan boya perişan ettiler. Şimdide derelerimizde hayatı yok ediyorlar. Deredeki tüm balıklar ölmüştür. Deremizde hayat bitmiştir. Artık yakamızı bıraksınlar. Biz burada doğduk büyüdük! Biz değil onlar burayı terk edecek. Sıra bizim hayatlarımıza gelmeden gitsinler” diye tepkisini dile getirdi.

Olayı vahşet ve katliam olarak değerlendiren bazı köylüler ise Devlet ve Hükümet yetkililerine seslenerek, “Asıl katliam ve vahşet burada. Buraları görsünler. Suriye’ye karışıyorlar. Asıl Suriye burada, gelsin buradaki vahşeti ve katliamı görsün ve önlesinler” diye tepkilerini dile getirdiler. Aynı zamanda Salarha Deresi Çevre Koruma, Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği (SALDER) Başkanı da olan Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan ise, Salarha deresinde büyük bir katliam yaşandığını ve bu vahşetin bir an önce durdurulması gerektiğini söyledi. HES projelerinin ülkenin bütün vadilerini adeta bir kanser virüsü gibi sardığını ileri süren Şan, ülkenin bütün vadilerinde bu tür katliamların yaşandığını, Gümüşhane Aksu Vadisi, Çayeli ve Güneysu’dan sonra Salarha Vadisinde yaşanan bu vahşetin sorumlusunun HES projeleri olduğunu kaydetti.

Salarha Deresinin, diğer vadilerdeki dereler gibi çeşitli özellikleri bünyesinde barındırdığını, bölgedeki en geniş alanlı vadinin ‘İçme Suyu Havzası’ olduğunu, çeşitli endemik türleri barındırdığını ve bu türlerin uluslararası anlaşmalarla koruma altında olduğunu belirten Ömer Şan, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı göreve çağırdı.

Şan, yaptığı açıklamada, “HES’ler bir kanser virüsü gibi vadilerimizi sardı. HES’ler vadilerimizi ve derelerimizi zehirliyor. Balıklarımızı ve doğal yaşam alanlarımızı katlederek öldürüyor. Hayatımızı tehdit ediyor. Bakanlar çıkıp, ‘HES’ler dereleri, suları zehirlemiyor’ diyor ve bizi suçluyor. Peki, o zaman bu balıkları kim zehirledi, niye öldü bu balıklar? İşte bizi böyle zehirliyorlar, böyle ölüyoruz. Yalan söylüyorlar, halkı ve kamuoyunu yanıltıyorlar. Biz bu derede balık türleri eksilmesin diye yıllardır balık tutmaya kıyamıyoruz, tutanlara engel oluyoruz! Bu derede yüzlerce endemik türler var. Yılan balıkları var, Aynalı Sazan var, Pullu Alabalık var, Kırmızı Benekli Alabalık, Dere Kunduzu var. Bunlar uluslararası anlaşmalar ile koruma altına alınmış. Biz böylemi koruyacağız doğal yaşamımızı? Uluslararası anlaşmalara böyle mi riayet ediyoruz? Burada bir katliam yaşanıyor. Sadece 1 tek balık tutan köylüye 600 TL para cezası yazılıyor. Peki, burada ölen on binlerce balığın cezasını kime yazacaksınız. Çıplak gözle baktığımızda ölen 3-4 çeşit balık türü gördük! Derenin içerisindeki diğer canlı çeşitlerinin, türlerin nasıl etkilendiğini bilmiyoruz. Yetkililer bütün ısrarlarımıza karşın bölgeye gelip inceleme yapmadılar. Bunun sorumlusu kimdir? Vebali kimin boynunadır? Hesabını kim, nasıl ve kime verecektir ” diye konuştu.

Olaya tepki göstererek protesto eden köylüler, topluca dere kenarına inerek ölen ve kıyıya vuran balıkları toplayıp, tutanaklara geçirilmesi için çalıştılar. Köylülerin tepkisi üzerine bölgeye gelen Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü yetkilileri, önce tutanak tutmamakta direnirken; köylülerin ısrarı üzerine Jandarma ekipleriyle birlikte bölgede yaşananları tutanağa geçirdi. Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü yetkilileri olayla ilgili gerekli soruşturma ve takibatın yapılacağını bildirirken; Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkilileri, bütün ısrar ve aramalara karşın bölgeye gelmedi. Müdürlük yetkilileri, bölgede yaşananlarla ilgili kendilerinin sorumluluğu olmadığını ileri sürerken; köylüler bu durumun da tutanaklara geçirilmesini talep etti.

Öte yandan, bölgede yaşanan olaylar nedeniyle köylülerle tartışmaya girerek firma isminin anılmasına tepki gösteren Oyak Beton firması yetkililerinin, firmada söz konusu HES çalışmalarına beton malzemesi taşıyan mikser kamyonların şoförlerini işten çıkarmaya çalıştığı ileri sürüldü.

Edinilen bilgilere göre bölgede yaşanan olayla ilgili şoförleri sorumlu tutan beton firması yetkililerinin, işe giden şoförleri işten çıkardıkları kaydedildi. İşten çıkarıldıklarını ileri süren şoförlerden bazıları ise olayı basına taşıyarak firmaya tepki gösteren köylüleri arayarak, tepki gösterdiği kaydedildi. Bilindiği gibi daha önce de Rize’nin Çayeli ve Güneysu ilçelerindeki bazı derelere beton mikserlerinden bırakılan beton artığı harçlardan dolayı on binlerce balık ölümü yaşanmış, başlatılan inceleme ve soruşturmalar nedeniyle Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından bazı firmalara cezai müeyyide uygulanmıştı.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 29.10.2012 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Hopa Belediye Başkanı Seçilen Utku...
 » Artvin’i Yasa Boğan Ölüm...
 » Turgay Ataselim Teşekkür Mesajı Yay...
 » Bilgehan Erdem Hem Ziyaret Ediyor H...
 » Hopa Belediyesi Geleneği Devam Etti...
 » Ati Utku Cihan’dan İddialı Çıkış...
 » Hopa Belediye Meclis Üyeleri Belli...
 » Nöbette Olan Kamu Görevlileri Ve Ha...
 » Ulaştırma Bakanı Hopa Yolunda İncel...
 » Hopaspor Yönetimi Kongre Kararı Ald...