Artvin Eğitim Sen 12 Yıllık Eğitimi Tartışmaya Devam Ediyor

08/09/2012 14:35


Haber: Hayati Akbaş







Artvin Eğitim-Sen Şubesi 2012-2013 eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileriyle bir araya gelerek kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen bürokrasinin 12 yıllık eğitim adını verdiği yeni sistemi, bu sistemden kaynaklanacak sorunları tartıştı.

Eğitim sisteminde yaşanan sıkıntıların ve yeni sistemin yaratacağı sıkıntıların konuşulduğu toplantıya Artvin Eğitim-Sen Şube Başkanı Köksal Gümüş başkanlık etti. Şube başkanı Köksal gümüşün açılış konuşmasını ardından karşılıklı fikir alış verişi tarzında yapılan toplantıda 4+4+4 sisteminin eğitim sistemini alt üst ettiği ve bu sistem çerçevesinde yapılan düzenlemelerle öğretmenleri ciddi sorunların beklediği iddia edildi.

Köksal Gümüş 4+4+4 ile okula başlama yaşının 60 aya kadar indirilmesinin eğitim bilimine temelden aykırı olduğunu, 72 aydan küçük çocukların fiziksel, zihinsel ve bilişsel olarak ilkokul eğitimine hazır olmadığı için ilkokul yerine anaokuluna gönderilmesi gerektiğini söyleyerek yapılan yanlıştan biran önce dönülmesi gerektiğini ifade etti.

Köksal Gümüş konuşmasının devamında; “Eğitimde 4+4+4 modeline geçilmesi ile birlikte sınıf öğretmenleri başta olmak üzere, bazı branşlarda ciddi sayıda öğretmenin norm fazlası durumuna düşeceğini belirttik. Onlar ise 4+4+4 sistemi ile norm fazlası sorununun yaşanmayacağını iddia ettiler.

Şimdi; Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre 29 bini sınıf öğretmeni olmak üzere 68 bin öğretmen, okulların açılmasına sayılı günler kala norm fazlası durumuna düştü.

Bakanlık verilerine göre norm sayısı olarak 138 bin öğretmen açığı bulunmasına rağmen, 68 bin norm fazlası öğretmenin içine itildiği durumun tek sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı'dır.

Biz; İl içi ve il dışı atamalar ve özür grubu atamalarında il emrinin kaldırılması ile binlerce öğretmenin mağdur edileceğini belirttik. Onlar ise Özür grubu atamalarının yılda bir kez, sadece Ağustos ayı içinde yapılacağı kararı aldılar. Eğitim özründen atamaları yok sayarak, eş durumu ve sağlık özründen atama bekleyen binlerce öğretmenin taleplerini görmezden gelerek il emrini kaldırdılar.

Şimdi; Yaklaşık 50 bin öğretmen Milli Eğitim Bakanlığı'nın tayin ve atamalardaki öngörüsüzlüğü ve yanlış politikaları nedeniyle mağdur edildi. 2012 il dışı yer değiştirme kontenjanı olarak sadece yedi ilin açılması ile binlerce öğretmen kelimenin tam anlamıyla büyük bir şok yaşadı. Benzer bir durum özür grubunda ortaya çıkarak, sadece 10 il atamaya açıldı. Diğer illerde özellikle eş durumu tayini bekleyen, sağlık özrü ve SBS mağduru öğretmenler büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. MEB, tayin ve atamalarda parçalanmış ailelerin, annesiz, babasız büyümek zorunda bırakılan çocukların sesini yine duymadı.

4+4+4 ile okula başlama yaşının 60 aya kadar indirilmesinin eğitim bilimine temelden aykırı olduğunu, 72 aydan küçük çocukların fiziksel, zihinsel ve bilişsel olarak ilkokul eğitimine hazır olmadığı için ilkokul yerine anaokuluna gönderilmesi gerekiyor. Bu sistemi önümüze koyanlar, bilim insanlarının ve sendikaların okula başlama yaşı ile ilgili bütün itirazlarına kulaklarını tıkadılar. 60-66 aylık çocukların ilkokula başlamasını ailelerin tercihine bırakıp, 66-71 ay arasındaki çocukları otomatik olarak ilkokula kaydederek, henüz gelişim çağını tamamlamamış yaklaşık 600 bin çocuğun geleceğiyle oynadılar. Şimdi; 72 aydan küçük çocukların ilkokula alınmaması konusundaki itirazlardan bunalan MEB, velilerin çocuklarına rapor almaları halinde çocukları ilkokul yerine anaokuluna kaydedeceklerini açıkladı. 60 ay ile 81 aylık çocuklar aynı sınıflarda eğitim almak zorunda bırakıldı. Öğretmenlerin gelişim düzeyleri birbirinden çok farklı olan bu çocukları aynı müfredatla eğitmeye zorlanması bizzat bakanlık tarafından dayatılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, sınıf öğretmenlerinin 60-72 ay yaş grubu çocuklar için pedagojik formasyon almadığı gerçeğini görmezden geliyor.

Toplantıda eğitimin kademeli olarak 4+4+4 şeklinde düzenlenmesi ile birlikte kalabalık sınıflar ve taşımalı eğitim sorununun daha da büyüyeceği, mevcut okul ve derslik açığı sorunu çözülmeden atılacak her adımın sistemi kaosa sürükleyecektir. ” İfadelerine yer verdi.

Koksal Gümüş bu iddialarına karşılık yetkililerin 4+4+4 ile ilgili bütün hazırlıkların kontrolleri altında olduğunu, kalabalık sınıf sorununun yaşanmayacağını iddia ettiklerini öne sürerek şunları dile getirdi. “Şimdi; 2012-2013 eğitim öğretim yılında 1. sınıfa başlayacak çocukların sayısı iki katına çıktı. Sınıf mevcutlarının ortalama 70-80'e çıkmasıyla hem öğrenciler hem de öğretmenler için eğitim-öğretim sürecinin sağlıklı yürütülmesi mümkün değil. Başta İstanbul olmak üzere, nüfus yoğunluğu yüksek olan bütün yerleşim birimlerinde, 80 kişilik kalabalık sınıflarda öğrenciler eğitim görmek zorunda kalacaklar. Öğretmen ile öğrenci arasındaki ilişkinin sağlıklı bir şekilde olması için en fazla 24 kişilik sınıflar olması gerekirken, çok sayıda öğretmen, aşırı kalabalık sınıflarda çoğu öğrencinin adını bile öğrenemeden görev yapmak zorunda kalacak.

Biz; Bazı derslerin saatlerinin artması ve seçmeli derslerin fazlalığının eğitim öğretimi aksatacağını, artan ders saatlerinin yeni öğretmen atamaları ile kapatılmaması durumunda, mevcut öğretmenlerin üzerindeki ders yükünü ciddi anlamda artacağını belirttik, ikili eğitim yapılacak okullarda çocukların alacakaranlıkta derse başlayıp, akşam 19. 30'da okuldan çıkmak zorunda kalmasının bir işkence olduğunu savunduk.

Onlar ise ders saatlerinin artmasının eğitimde ciddi bir sorun yaratmayacağını iddia ettiler.

Şimdi; Derslerin 40 dakika, teneffüslerin de yönetmeliklere göre birisi 20, diğerlerinin de 10 dakika olduğu dikkate alındığında, ikili eğitim yapan okullarda ortaya şöyle bir tablo çıktı; Sabahçı olacak ortaokullar geçen yıl olduğu gibi sabah 07. 20'de derse başlarlarsa 8 saat ders yapılması halinde 14. 00'te, 7 saat ders yapılması halinde 13. 10'da dersten çıkacaklar. Buna karşın öğlenci ilkokul öğrencileri ortaokulların 7 saat ders yaptıkları günlerde 18. 30'da, 8 saat ders yaptıkları günlerde de 19. 20'de okuldan ayrılmak zorunda kalacak.

Biz; Mevcut okulların fiziki altyapıları yetersiz olduğunu ve özellikle ilkokulların 8-9 yaşındaki çocukların fiziki durumuna uygun yapıldığını, bu durumun okula yani başlayacak öğrenciler için olduğu kadar, öğretmenler için de büyük bir sorun olduğunu belirttik.

Onlar; Okullar açılana kadar bu sorunu gidereceklerini ancak bazı okulların 72 aydan küçük çocuklar için uygun hale getirilmesinin yetişebileceğini söylediler.

Şimdi; Okulların açılmasına sayısı günler kala, ilkokulların yarısından fazlasının altyapı ve fiziki donanımları özellikle 1. sınıfa başlayacak çocuklar için uygun hale getirilemedi. Okulların çoğunda 5 ve 6 yaş çocukların boylarına uygun sıra, sandalye, tuvalet ve lavabo bulunmuyor. Giriş çıkışlar, merdiven basamaklarının yüksekliği, özellikle 60-71 ay aralığındaki çocuklara göre değil. Sıralar, tuvalet ve lavabolar 72 aydan küçük çocuklar için ciddi kaza tehlikelerini içinde barındırıyor.

5 yaş uygulaması 1983-1985 yıllarında ülkemizde denenmiş ve olumsuz sonuçlarından dolayı vazgeçilmiştir,

Çocuklarımızın öğrenme sürecinde önemli olan mantıklı düşünme, yorumlayabilirle ve bir işi başından sonuna kadar bitirebilmesi 6 yaştan sonra başlar,

5 yaşındaki çocuklar zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak ilkokula hazır değildir,

5 yaşındaki çocukların dikkatlerini 40 dakikalık derse vermeleri mümkün değildir. Bu durum dikkat dağınıklığı, dinleme bozukluğu olarak adlandırılıp, sanki çocuğumuzun kabahatiymiş gibi gösterilecektir,

Aralarında 1, 5-2 yaş farkı olan çocuklarımız aynı sınıflarda eğitim görecektir,

Yaş farkı nedeniyle büyükler, küçüklere göre daha başarılı olabilir. Bu nedenle 5 yaşındaki çocuklarımızda okula gitmek istememe gibi sorunlar baş gösterecektir,

Sıralar, tuvaletler, merdivenler küçük çocuklar için hem güvensiz hem de muhtemel tehlikeler içermektedir,

Engelli çocuklarımız ise 4+4+4'ün yarattığı kaos ve karmaşadan daha fazla olumsuz etkilenecektir.

Okulöncesi eğitim çocuğun beyin kapasitesini geliştirir. Çocuğun duygusal, zihinsel ve dil gelişimine önemli katkı sağlar. Bu durum ileriki eğitim yaşamında başarılı olmasına yardımcı olur. Bu nedenle okulöncesi eğitim parasız ve nitelikli olarak çocuklarımıza sunulmalıdır. Unutmayın ki bizler de veliyiz. Bizler 60-72 aylık çocuklarımızı anaokuluna gönderiyoruz. Sizler de çocuğunuz için, bilimsel gerçekler doğrultusunda 5 Yaşındaki Çocuğunuzu ilkokula değil Anaokuluna gönderin. ”

Toplantıda yerelde sorunları çözmek için ortak akıl ile hareket edilmesi gerektiği mesajı çıkarken bu konuda milli eğitimin duyarlı olması istendi.

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 08.09.2012 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
 » Eğitim Sen Artvin Şubesi’nin Eğitim...
 » Artvin Eğitim-sen’den Milli Eğitim...
 » Torun, “Haydi Bebeler Okula!”...
 » 5 Ekim Dünya Öğretmenler Gününde So...
 » Torun: Zulmetmeye Elde Öğretmen Kal...
 » Hopa’ya Çocuk Üniversitesi......
 » Hopa'da Köydes Projesi Altında Geni...
 » Artvin’de Eğitimciler Basınla Buluş...
 » Açü Dokuzuncu Mezunlarını Verdi...
 » Artvin İl Milli Eğitim Müdürü Cafer...
 » Hopa Eğitim-sen’den 4+4+4’e Karşı İ...
 » İlk Ders Zili Minikler İçin Çaldı...
 » Dp Genel Başkanı Artvin Basınına Se...
 » Kaymakam Canpolat, Okul Ziyaretleri...
 » Torun; “Meb’in Akordu Bozuldu!”...
 » Artvin Eğitim Sen'in 4+4+4 Tepkisi...
 » Halkbank Gyo’nun Başında Bir Artvin...
 » Çocuk Tiyatrosu Hopa Da...
 » Rize Belediyesinden Miniklere Otobü...
 » 2016 - 2017 Eğitim - Öğretim Yılı S...



En Çok Okunan Eğitim Haberleri
 » Hopa Özel Eğitim Okulu İnşaatında İ...