Halk Kültürü Araştırmacısı Ülkü Önal Tarihi Bilbilan Yaylasında İncelemelerde Bulundu

26/07/2011 15:57

Artvin Halk Kültürü Ve Tarihi Dalında Basılmış Altı Kitabı Bulunan Ardanuçlu Araştırmacı Ve Emekli Kütüphane Müdürü Olan Ülkü Önal Artvin Gezisi Kapsamında Bilbilan Yaylasına Gitti.


Haber: Hayati Akbaş







Artvin Halk kültürü ve tarihi dalında basılmış altı kitabı bulunan Ardanuçlu Araştırmacı ve emekli Kütüphane Müdürü olan Ülkü Önal Artvin gezisi kapsamında Bilbilan yaylasına gitti.

Ülkü Önal Bilbilan'da yaptığı inceleme ve araştırma sonuçlarını değerlendirirken şu ifadelere yer verdi. : "Artvin Halk Kültürü ve doğal bakımdan çok zengin bir ilimiz. Bugüne kadar tam anlamıyla değerlendirilmemiş. Hızlı göçle köyler boşaldı. Böylece halk kültürü de yok oluyor. Kalanlar bir an önce derlenip kitaplaşmalı. Artvin bir turizm kenti olacaksa yaylacılığı da buna eklememiz gerekmektedir. Bugün birçok köyün yaylası boştur. Böylece kadim bir gelenekte unutulmaya terk ediliyor. Yaylacılık Türklerin bozkır kültürünün bir parçasıdır. Tarih sahnesine çıktıkları günden beri vardır. Binlerce yıllık bu geleneğin yok olmaması için yetkililer bir an önce çalışmalar başlatmalı. Hem yaylalar şenlenir hem de ithal et yememiş oluruz. Ardanuç eti lezzetinde et az tattım. Ama ilçemizde et dışarıdan geliyor. Artvin endemik bitki türleri bakımından çok zengin. Yabancı bilim adamları kaçak olarak bunları götürmekte. Biz ise başka illerin ada çayını içmekteyiz. İlçe tarım müdürlüğü bu konuda çalışmalar başlatmalı.

Dışarıda olan Artvinliler memleket aşkıyla yanmakta. Çocukları ata Topraklarını bilmemekte. Kültür turları düzenlenmeli. Son yıllarda Karadeniz ve yayla turları çok revaçta. Ama turist Hopa dağından öteye geçmiyor. Kalacak yer yok. Yaylacılık hakkında yazı yazacağım ama hayatımda bir gece yaylada kalmadım. Çok arzu etmeme rağmen kalacak yerim yok. Benimle birlikte Ardanuç'a gelmek isteyen çok kişi var ama doğal ortamda konaklayacak yer olmadığı için getiremiyorum. Ev pansiyonculuğu geliştirilmeli. Son yıllarda moda olan köyler festivali enflasyonuna son verilmeli. Bunlara verilen resmi ve esnaf desteği yaylalarda konaklayacak evler yapılmalı. 20 yıldır festivaller kamyon kasasından idare edilmektedir. Yöresel bir evden canlı yayın çok hoş olacaktır.

Bilbilan yaylası tarihi bir yayla ve Artvin'i Kars'a ve Erzurum'a bağlayan bir yolmuş. Kışın araba işlemediği için Geçitli köyünün civarında Rusların Kazarma dediği karakol mevcutmuş. Yaya ve atlı olarak geçen yolcuların yollarını bulması için çan çalınırmış. Telgraf direkleri sık sık dikiliymiş. Yakın köyler karakolun odununu taşırmış. Vapurdan gaz vb. şeyleri alarak Rizeliler Erzurum ve Karsa götürürmüş. Atlarının boğazlarında çıngırak olurmuş. Ardanuç köylerinden fasulye, pekmez, kızılcık pestili gibi şeyleri atla Göle'ye Çıldır'a götürüp peynirle yağla değişirmişler. Uyanık davranmasalar götürdüklerini çaldırırmışlar. Yollarda boğulanlar olurmuş. Çoruh vadisindeki Erzurum yolu 1950 den sonra Demokratik parti zamanında yapılmış.

Bilbilan yaylası Ardanuç'a 50 km. mesafede bir yer. Ardahan da yakın. Cumartesi günleri bugün dahi devam eden çok büyük hayvan pazarı kurulurmuş. Bu yaylaya Hopa Hemşinliler, Ardahanlılar, Murgul, Borçka, Şavşat, Ardanuçlular çok eskiden Rize Çamlıhemşinliler ve Eşair ve Kara çadırlı dediğimiz Kürtler kışın Batum'da kalıp yazın çıkarmışlar. Osmanlı Devlet Arşivinden aldığım bir belgede 1852 yılında Trabzon Hemşin Kehabir Kürtlerinin Ardanuç yaylalarına çıktığı yazmakta. Hasan İslamoğlu :"Ben Batum'da dünyaya gelmişim. Bizimkileri Orta Batum, Kahaber ve Çaku da yaşarmışlar. Yazın Bilbilan yaylasına çıkardık. 1936 yılına kadar kapı açıktı. Sınır kapanınca burada kaldık. Orada kalan akrabalarımızı Stalin Kırgızistan'a sürmüş. Davarlarımız baharın Şavşat Demirkapı'dan geçip gelirlermiş. Yazın ise Maradit'ten. Hemşinliler yaylaya çıkar Lazlar çıkmaz. Ardahan la top yolu denen sınırımız var. Dere hanlarından aşağı boğazın adı Urum Dersidir. Kilise kalıntısı var. ( Bazı kaynaklar Urumları Ortodoks Türkler olarak yazar) Kaplama, Sütlü pancar, kuymak yerdik. Çelik, koco oynardık Eskiden yaylalar çok kalabalıktı. Karagöller denen göller var balık tutulur. Bilbilan'ın tepesindeki yatırda çocuğu olmayanlar kurban kesip başı etrafında gezdirilir ve kanı taşlara sürülür. Çocuğu olmayanlar salıncaktan beşik ve bez bebek yaparlar. Niyet tutup uykuya yatarlar. Cinayetle biten Ardahanlılarla kavgalar olurdu. Çarık yapmak için bile hayvan çalınırdı. İsmet Paşa Bilbilan'a gelmiş. Maşikar Nine yolunu kesip isteklerde bulunmuş. "

Cilavuz mezunu Şahin Önal:" Çok zor şartlarda kamyon sırtında yaya olarak bu yollardan aşıp okulumuza giderdik. Celal Bayar eski Artvin valisi Refik Koraltanla birlikte Kars'a giderken ben de yayladaydım. Her yüz metrede bir asker vardı. Vatandaşlar arabaların önünü kesip durduruyordu. Şavşatlı biri yayla istedi. Oda kimin yaylasını alıp sana vereyim deyince. "Ardahan'da devlet yaylası ver bende istiyorum" dedi.

Bilbilan yaylasının tarihi hakkında bilgi bulamadım. Çok kalabalık olan oteli dükkânları olan bu yayla şimdi sessizliğe bürünmüş hali beni üzdü. Elektriği bile olan bu yaylaya otantik tesis yapılarak bayındır hale getirilmeli. Rakımı 2000 civarında olan yaylada temmuz ayında papatya topladım. Kar yedim. 1, 5 saat yürüyerek ziyaret(yatır) tepesine çıktım. Define avcıları bu mezarları da kazmışlar. Bütün yatırlar kazılmış durumdaymış. Kutsal mekânları tahrip edenleri lanetliyorum. Artvin her konuda olduğu gibi yatırları da bakir bu konuda çalışmalar yapılmalı. Büyükşehirlerde oturup Artvin'i yazanlara karşıyım. Gelip Artvin'in oksijenini alıp yazarsalar inandırıcı olur. Dağ martıları yanımıza kondu. Doğanın uçuşunu seyretmek büyük bir haz aldım. Eskiden Türk insanının ayrılmaz bir parçası olan atları ve kurik(yavru) larının koşuşlarını seyrederken Türklerin atı niye bu kadar sevdiklerini anladım. Gerçekten soylu hayvanlar. Ata bindim ama atı çevirmesini bilmediği için korkulu anlar yaşadım. Türk kültürünün yaşatılmasını şiar edinmiş bir kişi olarak çocukların at binmeyi öğrenmesi lazım diye düşünüyorum. Büyük şehirlerde sosyetikler yapıyor.

Bu yaylanın rakımı yüksek olduğu için yayla evlerinin mimarisi Ardanuç tan farklıydı. Ahşap değil taştı ve çatısı muşambayla kaplıydı. Leziz yayla yoğurdunu tattım. Geçitli yaylasına indik. Fotoğraf çektim. Yeşilin birkaç tonunu seyrederekGeleşen çermiğine(ılıca) indik. Burada büyük taşlar ısıtılarak havuza yuvarlatılıyor. Hastalar dertlerine derman arıyor. Suyu çok faklı madem sularından daha lezzetli. Keşke şişelenebilse.

Ardanuç çok sıcakken yaylada üşüdük. Ardanuç'a gelmek isteyen çok insan var yazları. Çok sıcak olduğu için gelmiyorlar. Boş bir köyde yayla evleri yapılmalı ve ucuz bir fiyata kiraya verilmeli. Çam kokusunu ciğerlerime çekip bir akşam yatmak istiyorum. Lütfen yetkili kişiler ben ve benim gibi memleket sevdalısı insanların isteklerine cevap versinler. Ardanuç'u sesiz sakinlikten kurtarmak istiyorsalar. "

comments powered by Disqus

Hopam.com'un notu: Okuduğunuz haber sitemize 26.07.2011 tarihinde Hayati Akbaş tarafından girilmiştir. Her ne kadar yayın ilkelerimiz doğrultusunda belli bir süzgeçten geçirmiş olsak da haberin yazım kurallarına ve etik teamüllere uygunluğu, içeriğinin doğruluğu ve tarafsızlığı Hopam.com tarafından garanti edilmemektedir. Bununla birlikte, haber metni veya ilgili diğer materyalleri kısmen ya da tamamen kopyalanması, yayımlanması, uyarlanması, çevirisinin yapılması, değiştirilmesi ve başka yayın organlarında paylaşılması söz konusu muhabirin iznine tabidir.
Benzer Haberler
Benzer içerik bulunamadı.


En Çok Okunan Yaşam Haberleri
 » Türklim Olağan Genel Kurulu Yapıldı...
 » Necmettin Orman Vefat Etti!...
 » Hopa’da Gözyaşı Ve Acı Vardı...
 » Chp’den Sonra Akparti’den Miting Ha...
 » Rauf Başar Ödül Töreni Düzenlendi...
 » Artvin’de Kayak Şenliği Sona Erdi...
 » Doğu Karadeniz İçin Yeni Bir Fırsat...
 » Hopa’nın Kadınları, Muhteşemsiniz!...
 » Hopa Tso Açü Meslek Yüksekokulu’nu...
 » Hopa’da Sivil Savunma Programı Gerç...